İletişimde Kalın

İncelemeler

İzin ve Lisans İşlemleri

Yayın Zamanı

tarih

İzin ve Lisans İşlemleri

Çevre İzni: Çevre Kanunu uyarınca alınması gereken; hava emisyonu, çevresel gürültü, atıksu deşarjı ve derin deniz deşarjı konularından en az birini içeren izindir.

Çevre lisansı
Çevre Lisansı: Ek-3C’de yer alan lisans konuları ile ilgili iş ve işlemlere ilişkin teknik yeterliliktir.

Geçici faaliyet belgesi
İşletmelerin* faaliyette bulunabilmeleri için çevre izni ve lisansı öncesi verilen belgedir.
*İşletme: Tesis ve faaliyetlerin bütününü kapsamaktadır.
*İşletmeci: Çevre izin ve lisans sürecine tabi olan işletmeyi, işleten ve/veya mülkiyet hakkına sahip, hukuki olarak sorumlu, gerçek veya tüzel kişilerdir.

Çevre iznine veya çevre izin ve lisansına tabi işletmeler
Bu Yönetmelik kapsamında çevre iznine veya çevre izin ve lisansına tabi işletmeler, çevresel etkilerine göre Ek-1 ve Ek-2 listelerinde sınıflandırılmıştır.
Ek-1 ve Ek-2 listelerinde yer alan işletmeler, faaliyette bulunabilmeleri için, öncelikle geçici faaliyet belgesi almak zorundadır.
Geçici faaliyet belgesi alan işletmeler belge tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde çevre izin veya çevre izin ve lisans belgesi almak zorundadır.

Çevre iznine veya çevre izin ve lisansına tabi olmayan işletmeler
Yönetmeliğin EK-1 ve EK-2 listelerinde yer aldığı halde alıcı ortama herhangi bir hava emisyonu ve atıksu deşarjı olmayan işletmeler yetkili mercie müracaat etmek zorundadır. Çevre izin muafiyetine ilişkin değerlendirme yetkili merci tarafından yapılır.
Kuruldukları yerde bir yıldan az faaliyet gösterecek geçici işletmeler, bulundukları İlin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne çalışma süreleri ile ilgili bildirimde bulunmaları halinde, çevre izni kapsamı dışında değerlendirilir.
EK-1 ve EK-2 listelerinde yer almayan işletmeler ile kuruldukları yerde bir yıldan az faaliyet gösterecek işletmeler ilgili mevzuatta belirlenen esas, hüküm ve sınır değerlere uymak zorundadır.

İzin ve Lisans İşlemleri

İzin ve Lisans İşlemleri

Çevre iznini veya çevre izin ve lisansını vermeye yetkili merciler
Bu Yönetmelik uyarınca verilecek geçici faaliyet belgesi veya çevre izin veya çevre izin ve lisansı;
a) Ek-1 listesinde yer alan işletmeler için Bakanlık,
b) Ek-2 listesinde yer alan işletmeler için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri,
tarafından verilir.
Birden fazla tesisi olan işletmelerin çevre izni veya çevre izin ve lisansı işlemleri, işletme adına ve işletmede aynı adreste yer alan tüm tesisler değerlendirilerek yürütülür ve sonuçlandırılır. Bir işletme içinde Ek-1 ve Ek-2 listesine tabi faaliyet veya tesislerin birlikte bulunması halinde söz konusu müracaat Ek-1 kapsamında değerlendirilir.

İzin ve Lisans Süreci

izin-lisans-akim-semasi
Çevre izin veya çevre izin ve lisansına e-başvuru dosyasının hazırlanması ve sunulması
Çevre izni veya çevre izin ve lisans başvurusu, Ek-1 listesinde yer alan işletmeler için çevre danışmanlık firmaları ya da çevre yönetim birimi tarafından, Ek-2 listesinde yer alan işletmeler için çevre danışmanlık firmaları, çevre yönetim birimi veya tesiste istihdam edilen çevre görevlisi tarafından yapılır.
Bu Yönetmeliğin Ek-1 ve Ek-2 listelerinde yer alan işletmeler için geçici faaliyet belgesi, çevre izni veya çevre izin ve lisansı başvurusu elektronik veya mobil imza ile elektronik ortamda yetkili merciye yapılır.
Bu Yönetmeliğin Ek-1 ve Ek-2’sinde yer alan işletmelerin başvurularında, Ek-3A, Ek-3B ve Ek-3C’de belirtilen bilgi, belge ve raporların sunulması zorunludur.
Başvurunun yetkili mercilere yapılmasından sonuçlanmasına kadar olan süreç içerisinde sunulan bilgi, belge ve raporların doğruluğu, mevzuata uygunluğu ve doğacak hukuki sonuçlar konusunda işletmeci ve işlemlerin hizmet satın alımı yoluyla gerçekleştirilmesi durumunda yetkilendirilmiş çevre danışmanlık firması sorumludur.
Aynı adreste bulunan ancak işletmecisi veya tüzel kişiliği farklı olan işletmeler ayrı ayrı çevre izni veya çevre izin ve lisans belgesi almakla yükümlüdürler.

Geçici faaliyet belgesi verilmesi
Geçici faaliyet belgesi başvurusu, EK-3A ve EK-3B’de belirtilen bilgi, belge ve raporlar ile birlikte yapılır. Başvuru yetkili merci tarafından otuz takvim günü içerisinde değerlendirilir.
Söz konusu başvuruda herhangi bir bilgi, belge ve raporun eksik olması halinde, yetkili merci eksiklikleri başvuru sahibine bildirir. Bildirim tarihinden itibaren eksikliklerin altmış takvim günü içinde tamamlanarak yetkili merciye sunulması zorunludur. Eksiklikleri tamamlanan başvuru yetkili merci tarafından yirmi takvim günü içinde değerlendirilir. Başvurunun uygun bulunmaması veya belirtilen süre içerisinde eksikliklerin tamamlanarak yetkili merciye sunulmaması durumunda geçici faaliyet belgesi başvurusu reddedilir.
Birinci fıkraya göre yapılan başvurunun, yetkili merci tarafından yapılan değerlendirme sonucunda, herhangi bir eksikliğin bulunmadığının belirlenmesi halinde, işletmeye bir yıl süreli geçici faaliyet belgesi verilir.

Çevre izin veya çevre izin ve lisans başvurusunun değerlendirilmesi ve belgenin düzenlenmesi
İşletmelerin, geçici faaliyet belgesi alınmasından itibaren yüz seksen takvim günü içerisinde EK-3C’de belirtilen bilgi, belge ve raporlar ile birlikte çevre izni veya çevre izin ve lisansına başvuru yapması zorunludur. Başvuru, yetkili merci tarafından altmış takvim günü içerisinde değerlendirilir.
Yapılan değerlendirme sonucunda, başvuruda herhangi bir bilgi, belge, ölçüm, analiz sonuçları veya raporlarda eksiklik bulunması halinde, bu eksiklikler başvuru sahibine bildirilir. Bildirim tarihinden itibaren eksikliklerin doksan takvim günü içinde tamamlanarak yetkili merciye sunulması zorunludur.
Başvuru yetkili merci tarafından yapılan değerlendirme sonucunda bilgi ve belgelerle birlikte ölçüm, analiz sonuçları ve raporların uygun bulunması durumunda çevre izni veya çevre izin ve lisans belgesi düzenlenir.

Geçici faaliyet belgesinin iptali

Yönetmeliği 9 uncu maddenin birinci ve üçüncü fıkralarında belirlenen süreler içinde başvuru yapılmaması, eksikliklerin tamamlanarak gönderilmemesi veya başvurunun uygun bulunmaması durumlarında geçici faaliyet belgesi iptal edilir.
Geçici faaliyet belgesi ile faaliyet gösteren işletmelerin geçici faaliyet belgesi başvuru aşamasında sunmuş olduğu bilgi ve belgelere aykırı çalıştığının tespit edilmesi durumunda yetkili merci tarafından Çevre Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırım uygulanarak geçici faaliyet belgesi iptal edilir.
Geçici faaliyet belgesi başvurusu reddedilen veya geçici faaliyet belgesi iptal edilen işletmeler; bir defaya mahsus olmak üzere, reddedilen veya iptal edilen başvuruya ait her bir çevre izni veya çevre izin ve lisans konusu için 19 uncu madde uyarınca belirlenen belge bedeli kadar ödeme yaparak tekrar müracaatta bulunur. Bu işletmeler için izin süreci yeniden başlatılır. Başlatılan süreç sonunda geçici faaliyet belgesi veya çevre izni/çevre izin ve lisans belgesini alamayan işletmeler altmış takvim günü süresince faaliyette bulunamaz ve geçici faaliyet belgesi başvurusu yapamaz. Bahsedilen altmış takvim günü sonunda gerçekleştirilecek geçici faaliyet belgesi veya çevre izin/çevre izin ve lisans belgesi başvurularında belge bedeli olarak 19 uncu madde uyarınca belirlenen bedellerin iki katı uygulanır. Bu başvuru süreci sonunda da geçici faaliyet belgesi veya çevre izni/çevre izin ve lisans belgesini alamayan işletmeler doksan takvim günü süresince faaliyette bulunamaz ve geçici faaliyet belgesi başvurusu yapamaz. Geçici faaliyet belgesi veya çevre izin veya çevre izin ve lisansı belgesi olmaksızın faaliyette bulunan işletmeler hakkında 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırımlar uygulanır.

Çevre izin veya çevre izin ve lisans belgesinin iptali
İşletmenin çevre izni veya çevre izin ve lisans koşullarına aykırı iş ve işlemlerinin tespit edilmesi durumunda yetkili merci tarafından Çevre Kanununun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırımlar uygulanır.
Uygunsuzluğun düzeltilmesi için, işletmeye yetkili merci tarafından en fazla bir yıla kadar süre verilebilir.
İşletmeye süre verilmemesi veya işletmeye verilen sürenin bitiminde uygunsuzluğun giderilmemesi halinde, yetkili merci tarafından çevre izin veya çevre izin ve lisans belgesi iptal edilir. Çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike yaratan faaliyetler nedeniyle işletmeye süre verilmeksizin çevre izin veya çevre izin ve lisans belgesi iptal edilir. Bu işletmeler için izin süreci yeniden başlatılır ve işletme kendi adına yeni geçici faaliyet belgesi düzenlenene kadar faaliyette bulunamaz. Geçici faaliyet belgesi olmaksızın faaliyette bulunan işletmeler hakkında 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırımlar uygulanır.
Yükümlülükleri doğrultusunda yapılacak belgelendirmelerde ve beyanlarında usulsüz ve gerçeğe aykırı bilgi ve belge düzenlendiği tespit edilen tesislere 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırımlar uygulanır ve belgeleri iptal edilir. Bu işletmelerin doksan takvim günü süresince faaliyeti durdurulur. İptal edilen başvuruya ait her bir çevre izni veya çevre izin ve lisans konusu için 19 uncu madde uyarınca belirlenen belge bedellerinin iki katı, tekrarında dört katı uygulanır, müteakip tekrarında ise faaliyet 1 yıl süresince durdurulur.
9 uncu maddenin birinci ve üçüncü fıkralarında belirlenen süreler içinde başvuru yapılmaması, eksikliklerin tamamlanarak gönderilmemesi veya başvurunun uygun bulunmaması durumlarında geçici faaliyet belgesi iptal edilir.
Geçici faaliyet belgesi ile faaliyet gösteren işletmelerin geçici faaliyet belgesi başvuru aşamasında sunmuş olduğu bilgi ve belgelere aykırı çalıştığının tespit edilmesi durumunda yetkili merci tarafından Çevre Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırım uygulanarak geçici faaliyet belgesi iptal edilir.
Geçici faaliyet belgesi başvurusu reddedilen veya geçici faaliyet belgesi iptal edilen işletmeler; bir defaya mahsus olmak üzere, reddedilen veya iptal edilen başvuruya ait her bir çevre izni veya çevre izin ve lisans konusu için 19 uncu madde uyarınca belirlenen belge bedeli kadar ödeme yaparak tekrar müracaatta bulunur. Bu işletmeler için izin süreci yeniden başlatılır. Başlatılan süreç sonunda geçici faaliyet belgesi veya çevre izni/çevre izin ve lisans belgesini alamayan işletmeler altmış takvim günü süresince faaliyette bulunamaz ve geçici faaliyet belgesi başvurusu yapamaz. Bahsedilen altmış takvim günü sonunda gerçekleştirilecek geçici faaliyet belgesi veya çevre izin/çevre izin ve lisans belgesi başvurularında belge bedeli olarak 19 uncu madde uyarınca belirlenen bedellerin iki katı uygulanır. Bu başvuru süreci sonunda da geçici faaliyet belgesi veya çevre izni/çevre izin ve lisans belgesini alamayan işletmeler doksan takvim günü süresince faaliyette bulunamaz ve geçici faaliyet belgesi başvurusu yapamaz. Geçici faaliyet belgesi veya çevre izin veya çevre izin ve lisansı belgesi olmaksızın faaliyette bulunan işletmeler hakkında 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırımlar uygulanır.
Yükümlülükleri doğrultusunda yapılacak belgelendirmelerde ve beyanlarında usulsüz ve gerçeğe aykırı bilgi ve belge tespit edilen tesislere 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili maddeleri uyarınca idari yaptırım uygulanır ve geçici faaliyet belgeleri iptal edilir. Bu işletmelerin doksan takvim günü süresince faaliyeti durdurulur. İptal edilen başvuruya ait her bir çevre izni veya çevre izin ve lisans konusu için 19 uncu madde uyarınca belirlenen belge bedellerinin iki katı, tekrarında dört katı uygulanır, müteakip tekrarında ise faaliyet 1 yıl süresince durdurulur.
Çevre izin ve/veya lisans belgesi bedeli

Geçici faaliyet belgesi ile çevre izin veya çevre izin ve lisansının verilmesi, yenilenmesi ve güncellenmesi için ödenecek bedel ve tarifeler her yıl Bakanlık tarafından belirlenir ve Bakanlığın internet sayfasında yayınlanır.
Geçici faaliyet belgesi ile çevre izin veya çevre izin ve lisansının verilmesi için ödenmesi gereken ücretler, yetkili merciin Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüklerine ödenir.
Çevre izin veya çevre izin ve lisans belgesi ve ekleri
Geçici faaliyet belgesi, çevre izin veya çevre izin ve lisans belgeleri ve ekleri elektronik ortamda düzenlenir. Belge eklerinde, işletmenin ilgili mevzuatta öngörülen çalışma şartları ve diğer hususlar yer alır.

Çevre izin ve/veya lisans belgesinin geçerliliği ve yenilenmesi
İşletmelere verilen çevre izni veya çevre izin ve lisans belgeleri beş yıl süre ile geçerlidir. İşletmeler belgegeçerlilik süresinin sona ereceği tarihten en az 180 takvim günü önce başvuru yapmak ve beş yıllık süre dolmadan yeniden çevre izni veya çevre izin ve lisans belgesi almak zorundadır. Bu süreç çevre izni belgesi için her durumda, çevre izin ve lisansı belgesi için ise mevcut lisans konuları ile ilgili prosesinde ve çalışma koşullarında herhangi bir değişiklik olmaması durumunda, GFB başvuru süreci uygulanmaksızın bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesi kapsamında yürütülür.
Çevre izni veya çevre izin ve lisans alma süreci aşağıdaki belirtilen değişikliklerin gerçekleştirilmesini müteakip 30 takvim günü içerisinde yeniden başlatılır.
a) İşletmenin faaliyet yerinin değişmesi,
b) İşletmenin faaliyet konusunun değişmesi,
c) İşletmenin yakıtının ve/veya yakma sisteminin değişmesi,
ç) İşletmenin toplam üretim kapasitesinin veya toplam yakma/anma ısıl gücünün en az
1/3 oranında artması veya artış miktarının bu Yönetmeliğin Ek-1 Listesi kapsamında yer alması. İşletmede insan sağlığı ve çevresel etkiler açısından iyileştirme yönünde değişiklik yapılması durumunda veya ikinci fıkra kapsamı dışında kalan durumlarda yapılan değişikliğe ilişkin bilgi, belge ve raporlarla birlikte başvurulur. Çevre izni veya çevre izin ve lisans alma sürecinin yeniden başlatılıp başlatılmayacağı, izni veren yetkili merci tarafından değerlendirilerek karara bağlanır.

Çevre izin ve lisansı belgesi bulunan ve Ek-3C’de yer alan lisans konuları kapsamında faaliyet gösteren işletmelerin, çevre lisansına tabi tesisler veya üniteler eklemek istemesi halinde eklenecek tesisler veya üniteler için geçici faaliyet belgesi ile çevre izni ve lisans belgesi başvurusu münferit olarak yapılır. Çevre izni konusu işletmede bulunan tüm tesisler dikkate alınarak değerlendirilir ve uygun bulunması durumunda mevcut çevre izin ve lisansı belgesi geçerlilik süresi değişmemek kaydıyla belge yeniden düzenlenir.
Çevre izin ve lisansı belgesi bulunan bir işletme, belgesi ekinde belirtilen ve tesisine kabul etmesi uygun bulunan atıklara ilave olarak çevre izin ve lisansı belgesi geçerlilik süresi içerisinde yılda bir defaya mahsus olmak üzere mevcut prosesinde bir değişiklik yapmasını gerektirmeyecek nitelikte olan atıkların eklenmesi talebinde bulunabilir. Sunulan iş akım şeması ve proses özetinde yapılacak değerlendirme sonucunda talebin uygun bulunması durumunda mevcut çevre izin ve lisansı belgesi geçerlilik süresi değişmemek kaydıyla belge yeniden düzenlenir.
İşletmede ikinci fıkranın (a) bendi dışında belirtilen değişikliklerin geçici faaliyet belgesi alınmasına müteakip çevre izin ve lisans başvurusu öncesinde gerçekleşmesi durumunda bir defaya mahsus olmak üzere geçici faaliyet belgesi yenileme işlemi yapılır.
İkinci fıkranın (a) bendinde belirtilen değişikliğin olması durumunda çevre izin ve lisans belgesi yenileme işlemi GFB alma sürecinden itibaren başlatılır. İkinci fıkranın diğer bentlerinde belirtilen değişikliklerde çevre izni belgesi için her durumda, çevre izni ve lisansı belgesi için ise mevcut lisans konuları ile ilgili prosesinde ve çalışma koşullarında herhangi bir değişiklik olmaması durumunda GFB başvuru süreci uygulanmaksızın bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesi kapsamında çevre izin ve lisans süreci yeniden başlatılır.
İşletmenin çevre izin ve lisans belgesinde belirtilen lisans konularından herhangi biri ile ilgili olarak faaliyet göstermemek üzere konu ile ilgili prosesini işletmeden tamamen kaldırılması, çevre izin veya çevre izin ve lisans belgesinde belirtilen izin konularından herhangi birisinin muaf olunan izin durumuna dönüşmesi halinde ilgili bilgi ve belgelerle başvuru yapılır. Yapılacak değerlendirme sonucunda mevcut çevre izin veya çevre izin ve lisansı belgesi geçerlilik süresi değişmemek kaydıyla belge yeniden düzenlenir.

Faaliyetin sona ermesinin bildirilmesi
Geçici faaliyet belgesi, çevre izin veya çevre izin ve lisans belgesi almış işletmeler herhangi bir nedenle faaliyetini sonlandırması durumunda 3 ay içerisinde yetkili merciye bildirmekle yükümlüdür

Askeri tesisler
Askeri tesisler ile ilgili çevre izin veya çevre izin ve lisans uygulamaları, ilgili kurumların görüşü alınarak Bakanlık tarafından belirlenir.

Okumaya Devam
Yorum İçin Tıklayın

Yorum yapabilmek için kullanıcı girişi yapmış olmalısınız. Kullanıcı Girişi

Leave a Reply

İncelemeler

Ülkemiz Yerel Yönetimleri AB Destek, Hibe ve Fon Kaynaklarından Yeteri Kadar Faydalanabiliyor mu?

Yayın Zamanı

tarih

Yazar

Türkiye’deki yerel yönetimlerin Avrupa Birliği (AB) destek, hibe ve fon kaynaklarından yeterince faydalanıp faydalanmadığı konusu, çeşitli faktörlere bağlı olarak değerlendirilmektedir.

AB Fonlarına Erişim ve Katılım: Türkiye, AB’nin aday ülkesi olarak Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) kapsamında fonlardan yararlanmaktadır. IPA, Türkiye’nin AB müktesebatına uyum sağlaması ve kurumsal kapasitesini artırması amacıyla finansal destek sunmaktadır. Örneğin, 2007-2013 ve 2014-2020 mali dönemlerinde Türkiye, sivil toplum, yargı, çevre, ulaştırma, rekabetçilik, istihdam, enerji ve tarım gibi sektörlerde birçok proje gerçekleştirmiştir.

Yerel Yönetimlerin Katılımı: Yerel yönetimlerin AB fonlarından etkin şekilde faydalanabilmesi için proje hazırlama kapasitesi, uluslararası işbirlikleri ve kurumsal yapıların güçlendirilmesi önem taşımaktadır. “Türkiye ve Avrupa Birliği Arasında Şehir Eşleştirme” (TWIN) Projesi gibi girişimler, Türkiye’deki ve AB üyesi ülkelerdeki yerel yönetimler arasında bilgi ve deneyim paylaşımını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Bu tür projeler, yerel düzeyde idari kapasitenin artırılmasına katkı sağlamaktadır.

Karşılaşılan Zorluklar: Bununla birlikte, yerel yönetimlerin AB fonlarından yeterince faydalanamamasının nedenleri arasında proje hazırlama ve yönetme konusundaki deneyim eksikliği, dil bariyerleri, uluslararası ortak bulma zorlukları ve bürokratik engeller sayılabilir. Ayrıca, bazı yerel yönetimlerin kurumsal kapasitelerinin yetersiz olması, fon başvurularında başarı oranını düşürebilmektedir.

Genel olarak, Türkiye’deki yerel yönetimler AB destek, hibe ve fon kaynaklarından faydalanma konusunda belirli adımlar atmış olsa da, mevcut potansiyelin tam anlamıyla kullanıldığını söylemek zordur. Yerel yönetimlerin proje hazırlama kapasitelerinin artırılması, uluslararası işbirliklerinin teşvik edilmesi ve kurumsal yapıların güçlendirilmesi, AB fonlarından daha etkin faydalanmalarını sağlayacaktır.

Türkiye’deki yerel yönetimlerin Avrupa Birliği (AB) destek, hibe ve fon kaynaklarından etkin şekilde faydalanabilmeleri için başvurabilecekleri çeşitli programlar ve araçlar bulunmaktadır. İşte bu kaynaklardan bazıları:

1. Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA): Türkiye, AB’ye aday ülke olarak IPA fonlarından yararlanmaktadır. IPA, aday ülkelerin AB müktesebatına uyum sağlaması ve kurumsal kapasitelerini artırması amacıyla finansal destek sunmaktadır. Yerel yönetimler, çevre, ulaştırma, enerji, bölgesel kalkınma ve insan kaynaklarının geliştirilmesi gibi alanlarda IPA fonlarına başvurabilirler.

2. Ufuk Avrupa (Horizon Europe) Programı: AB’nin 2021-2027 dönemini kapsayan araştırma ve yenilik programı olan Ufuk Avrupa, toplam 95,5 milyar avro bütçeye sahiptir. Yerel yönetimler, akıllı şehirler, sürdürülebilir kalkınma ve çevre projeleri gibi alanlarda bu programa başvurabilirler.

3. Erasmus+ Programı: Eğitim, öğretim, gençlik ve spor alanlarını kapsayan Erasmus+ Programı, 2021-2027 dönemi için 28,4 milyar avro bütçeye sahiptir. Yerel yönetimler, gençlik değişimleri, personel hareketliliği ve eğitim projeleri için bu programdan faydalanabilirler.

4. Avrupa Dayanışma Programı (European Solidarity Corps): Gençlerin gönüllülük faaliyetlerine katılımını teşvik eden bu program, toplumsal projeler için finansman sağlamaktadır. Yerel yönetimler, gençlerin katılımını artıracak projelerle bu programa başvurabilirler.

5. Tek Pazar Programı (Single Market Programme): AB Tek Pazarı’nın etkinliğini artırmayı hedefleyen bu program, 2021-2027 dönemi için 4,2 milyar avro bütçeye sahiptir. Yerel yönetimler, KOBİ’lerin desteklenmesi, tüketicinin korunması ve gıda güvenliği gibi alanlarda projeler sunabilirler.

6. Avrupa Birliği Kentler ve Belediyeler Hibe Programı: Bu program, yerel yönetimlerin kapasitelerini artırmayı ve AB standartlarına uyum sağlamalarını desteklemektedir. Belediyeler, eğitim, teknik destek ve altyapı projeleri için bu hibelerden yararlanabilirler.

7. Yerel Yönetim Reformu Projeleri: AB tarafından finanse edilen ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yürütülen bu projeler, yerel yönetimlerin idari kapasitelerini geliştirmeyi ve katılımcı yönetişimi teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Belediyeler, bu projeler kapsamında teknik destek ve eğitim alabilirler.

Başvuru Süreci ve Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Proje Hazırlığı: Yerel yönetimlerin, AB fonlarına başvururken net ve inovatif proje fikirleri geliştirmeleri önemlidir. Proje hedeflerinin, AB programlarının öncelikleriyle uyumlu olması gerekmektedir.
  • Ortaklıklar: Birçok AB programı, farklı ülkelerden ortaklarla işbirliğini teşvik etmektedir. Yerel yönetimlerin, uluslararası ortaklıklar kurarak projelerini güçlendirmeleri önerilir.
  • Kapasite Geliştirme: Proje hazırlama ve yönetme konusundaki deneyim eksiklikleri, fon başvurularında başarı oranını düşürebilir. Bu nedenle, yerel yönetimlerin personelini eğiterek kurumsal kapasitelerini artırmaları faydalı olacaktır.

Yerel yönetimlerin, bu program ve kaynaklardan etkin şekilde faydalanabilmeleri için proje hazırlama kapasitelerini geliştirmeleri, uluslararası işbirliklerini artırmaları ve AB programlarının önceliklerini yakından takip etmeleri önem taşımaktadır.

Okumaya Devam

İncelemeler

Türkiye’nin İklim Değişikliği ile Mücadelesinde Yeni Dönem: 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve COP29 Hazırlıkları

Yayın Zamanı

tarih

Yazar

İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu (İDUKK), Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un başkanlığında Ankara’da bir araya gelerek Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede attığı adımları ve gelecek hedeflerini ele aldı. Toplantıda, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda yürütülen çalışmalar ve Kasım ayında Azerbaycan’da düzenlenecek COP29 Zirvesi hazırlıkları değerlendirildi.

İklim Kanunu ve 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi

Toplantının açılışında konuşan Bakan Kurum, iklim değişikliğiyle mücadelenin siyaset üstü bir konu olduğuna vurgu yaparak, İklim Kanunu ile ilgili çalışmaların tamamlandığını ve 2025 yılında TBMM’de kabul edilmesinin beklendiğini belirtti. Bu kanunun, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda Türkiye’nin iklim mücadelesinde bir anayasa niteliğinde olacağını söyleyen Kurum, çalışmaların tüm paydaşlarla birlikte devam edeceğini açıkladı.

Uzun Dönemli İklim Stratejisi ve COP29 Hazırlıkları

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi, uzun dönemli iklim stratejisi ve COP29 müzakereleri üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Prof. Dr. Hasar, Türkiye’nin uluslararası taahhütleri ve iklim değişikliğiyle mücadeledeki adımları hakkında İDUKK üyelerine bilgi verdi.

Yeşil Kalkınma ve Akıllı Şehirler İçin Dijital Dönüşüm

Bakan Kurum, Türkiye’nin çevre ve şehircilik alanında dijital dönüşüm ve yeşil kalkınma hedeflerine uygun bir strateji izlediğini belirtti. 2053 Net Sıfır Emisyon ve yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda, iklim dostu ve yeşil dönüşüm eksenli bir yaklaşımla hareket ettiklerini ifade eden Kurum, Orta Vadeli Program’da dijital dönüşüm ve yeşil finansman hedefleri doğrultusunda çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

COP29 Zirvesinde Türkiye’nin 2053 Hedefleri Duyurulacak

Bakan Kurum, toplantıda 2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi’nin detaylarına dikkat çekerek, alınacak kararların COP29’da duyurulacağını açıkladı. Bu zirvede, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesindeki stratejik adımlarının ve yol haritasının sunulacağını belirtti.

Ulusal Depozito Yönetim Sistemi ve Geri Dönüşüm Hedefleri

Türkiye’nin sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda geri kazanım oranını artırmak amacıyla Ulusal Depozito Yönetim Sistemi’nin hayata geçirildiğini açıklayan Kurum, 2035 yılına kadar geri dönüşüm oranını %60’a çıkarmayı hedeflediklerini duyurdu. Sıfır Atık modelinin başarıyla uygulandığını ve Türkiye’nin iklim diplomasisinde örnek bir ülke haline geldiğini belirten Bakan Kurum, arıtılmış atık suların yeniden kullanım oranını ise 2030’da %15’e çıkarmayı amaçladıklarını ifade etti.

Ulusal Yeşil Taksonomi Yönetmeliği 2025’te Uygulamaya Geçiyor

Türkiye’nin özgün ihtiyaçlarına cevap verecek Ulusal Yeşil Taksonomi Yönetmeliği’nin 2025 yılında uygulanmaya başlanacağını ifade eden Bakan Kurum, bu yönetmelikle millet bahçeleri ve ekolojik koridorların genişletilerek yutak alanların artırılacağını belirtti. Türkiye genelinde 81 ilde İl İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulları oluşturularak yerelde iklim projeleri hayata geçirilecek.

Çevre Dostu Şehircilik ve Deprem Bölgesinde Yeşil İlkeler

Çevreye duyarlı şehircilik yaklaşımının konut projelerinde benimsendiğini ifade eden Kurum, son 22 yılda 3,3 milyon sosyal konutun çevreye saygılı ve sıfır atık uyumlu bir şekilde inşa edildiğini belirtti. Deprem bölgesinde ise 452 bin yeni konut ve iş yerinin çevreci ilkeler doğrultusunda yapıldığını vurguladı.

Bu adımlar, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması ve küresel iklim krizine karşı güçlü bir duruş sergilemesi açısından büyük önem taşıyor.

Okumaya Devam

İncelemeler

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri: Türkiye ve Avrupa Birliği Ekseni Üzerinden Küresel ve Bölgesel Uyumun Önemi

Yayın Zamanı

tarih

Yazar

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH), Birleşmiş Milletler’in 2015 yılında ilan ettiği ve dünya genelinde yoksulluğun, açlığın sona erdirilmesi, iklim değişikliğiyle mücadele, toplumsal eşitlik ve çevrenin korunması gibi küresel sorunları çözmeyi hedefleyen 17 kapsamlı hedeften oluşur. SKH’ler, tüm dünya ülkelerinin ortak refah ve barış içerisinde yaşayabilmesi için belirlenmiş evrensel bir yol haritası sunar. Bu hedefler, 2030 yılına kadar ulaşılmak üzere tasarlanmış olup, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda devletler, kurumlar, bireyler ve özel sektör iş birliğini teşvik eder.

Türkiye ve Avrupa Birliği Ekseninde SKH’ler

Türkiye ve AB, SKH’lerin başarılması yolunda kararlı adımlar atmakta ve sürdürülebilir kalkınmaya önemli katkılar sağlamaktadır. Türkiye, çevresel sürdürülebilirlik, yenilenebilir enerji, iklim eylemi ve atık yönetimi konularında çeşitli projelerle ilerleme kaydetmiş ve AB ile uyumlu adımlar atmaya başlamıştır. AB ise sürdürülebilirlik alanında dünyada öncü kabul edilmekte olup, bu hedefleri bölgesel politikalar ve stratejilerle desteklemektedir.

Türkiye ve SKH’ler

  1. Yoksulluğun Azaltılması ve Sosyal Refah: Türkiye, SKH’lerin temel hedeflerinden biri olan yoksulluğu azaltmak için çeşitli sosyal yardımlar ve eğitim projeleri geliştirmiştir. Özellikle ekonomik kalkınma ve gelir dağılımında iyileşme sağlanmasıyla, toplumsal refah artırılmaya çalışılmaktadır.
  2. Eğitim ve Cinsiyet Eşitliği: Türkiye’de nitelikli eğitim ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik çalışmalar artmaktadır. Kız çocuklarının eğitimine önem verilmesi ve kadınların iş gücüne katılım oranlarının artırılması SKH’lerle uyumlu olarak ilerlemektedir.
  3. Çevre Koruma ve İklim Eylemi: Türkiye, özellikle iklim değişikliğiyle mücadelede önemli adımlar atmaktadır. Paris İklim Anlaşması’nın onaylanması ve 2053 için karbon nötr hedefi belirlenmesi, ülkenin SKH 13 kapsamında kaydettiği önemli ilerlemelerdir. Ayrıca, Sıfır Atık Projesi gibi uygulamalar, doğal kaynakların korunmasını ve atıkların azaltılmasını desteklemektedir.
  4. Enerji ve Yenilenebilir Kaynakların Kullanımı: Yenilenebilir enerji alanında yatırımlarını artıran Türkiye, 2023 hedefleri doğrultusunda enerji çeşitliliğini artırmayı ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmayı amaçlamaktadır. Güneş, rüzgar ve hidroelektrik kaynakları kullanımında artış sağlanmıştır.

Avrupa Birliği ve SKH’ler

  1. Yeşil Mutabakat ve Karbon Nötrlüğü Hedefi: AB, küresel sürdürülebilir kalkınmada öncü bir rol oynayarak 2050 yılı için karbon nötr olma hedefini belirlemiştir. Yeşil Mutabakat (Green Deal), iklim değişikliği ile mücadelede kapsamlı bir politika seti sunar ve üye ülkelerin karbon emisyonlarını sıfırlamayı hedefler.
  2. Döngüsel Ekonomi ve Kaynak Yönetimi: AB, döngüsel ekonomi alanında başarılı bir model oluşturmuştur. Üye ülkelerdeki işletmeler ve vatandaşlar, kaynak verimliliği ve atık azaltımı konularında teşvik edilmektedir. Bu çerçevede Türkiye de döngüsel ekonomi stratejilerini benimseyerek atık yönetimi alanında AB ile uyum sağlamaktadır.
  3. Biyoçeşitlilik ve Doğal Yaşamın Korunması: AB, biyolojik çeşitliliğin korunmasını stratejik öncelik olarak ele alır ve üye ülkelerin doğal yaşam alanlarını korumak için politikalar geliştirir. Türkiye de Avrupa’daki projelere uyum sağlayarak kendi biyoçeşitlilik stratejilerini oluşturmakta ve koruma önlemlerini artırmaktadır.
  4. Eşitsizliklerin Azaltılması ve Sosyal Adalet: AB, SKH 10 kapsamında ülkeler arası ve topluluklar arası eşitsizlikleri azaltmaya yönelik politikalar üretmektedir. Türkiye, AB ile uyum çerçevesinde sosyal adalet ve insan hakları konularında gelişim sağlamakta ve bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi yönünde projeler yürütmektedir.

Türkiye ve AB İçin SKH’lerin Önemi

  • Ekonomik Kalkınmanın Desteklenmesi: Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, ekonomik büyüme ile çevresel koruma dengesini sağlamak adına tüm sektörlerde yapısal değişiklikleri teşvik eder. Türkiye ve AB için bu hedeflere ulaşmak, ekonomilerinin sürdürülebilir büyüme yolunda ilerlemesini sağlar.
  • Çevresel Sürdürülebilirlik ve İklim Direnci: İklim değişikliğine karşı alınan önlemler, Türkiye ve AB için çevre koruma, su ve hava kalitesinin artırılması gibi olumlu etkiler yaratır. İklim direncinin artırılması, gelecekte karşılaşılabilecek afetlerin ve risklerin azaltılmasına yardımcı olur.
  • Toplumsal Eşitlik ve Sosyal Adalet: Toplumsal cinsiyet eşitliği, yoksulluğun azaltılması ve sosyal adalet gibi konular, hem Türkiye hem de AB için toplumsal uyum ve istikrar açısından önemlidir. Bu alanlardaki gelişmeler, bölgesel iş birliğini güçlendirecektir.
  • Küresel Rekabette Üstünlük Sağlama: Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uyum, ülkelerin küresel pazarda rekabet edebilirliğini artırır. Türkiye ve AB, sürdürülebilir üretim, yenilenebilir enerji ve çevre dostu politikalar sayesinde küresel pazarda avantaj sağlayabilir.

Sonuç

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Türkiye ve AB için sadece bir hedef değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmanın temel taşıdır. Bu hedeflerin başarıyla uygulanması, toplumların ekonomik, çevresel ve sosyal açıdan daha dirençli, daha eşitlikçi ve daha sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmalarını sağlayacaktır. Türkiye, AB ile uyum sürecinde SKH’leri benimseyerek, uluslararası alanda daha rekabetçi ve çevreye duyarlı bir kalkınma yolunda ilerlemektedir. Bu uyum süreci, gelecekte hem Türkiye hem de AB için daha sürdürülebilir bir dünyaya katkıda bulunacak kritik bir adımdır.

Okumaya Devam

Trend

Copyright © 2024 Çevre Portal Türkiye'nin Sürdürülebilir, İlkim Dostu İş ve Sosyal Medya Ağı